İnsan… Hayatı boyunca iyi bir yerlere gelmek için uğraşır
durur. Bunun için yıllarını feda eder, en genç en dinamik ve canlı olduğu
yıllarını okulda ve işte bitirir. Elbette yapmalıdır ancak körü körüne gelecek
kaygısıyla yaşamayı anlayamıyorum. İnsanların yaşayabileceği kadarıyla
yetinmeyip her zaman daha lüksünü araması ve bunun için ömrünü feda etmesini
anlayamıyorum. Örneğin bir kişiye iki odalı bir ev yetebilecekken villa
istemesini anlayamıyorum. Bir gencin sırf çok daha fazla para kazanmak için
kendisini aşağılayan insanlara boyun eğmesini kabullenemiyorum açıkcası. Oysa
ki insanlar… Karnını doyursaydı rahatça maaşıyla ve bir ev alsaydı, basit bir
ev. Ayaklarını yerden kesmek isterse bir de araba alsaydı; basit bir araba,
ayağını yerden kesecek kadar. İstediği zaman istediği yere gidebilseydi
özgürce, ne bir iş ne bir okul kaygısı olmadan. Gezip gelebilseydi. Çalıştığı
iş sevdiği iş olsaydı herkesin, sevdikleri için çalışsalardı. İlla para mı
olacak değişemez mi artık, çalıştıklarının artanını zor durumda olanlara
verselerdi keşke öyleyse. Herkes huzur dolabilseydi yavaştan, maddi sıkıntıdan
kurtulmakla başlayarak.
Ama insan işte! Her çeşidi bulunur. Biri insanları
düşündüğünü iddia eder, ama kendisi gibi düşünmeyene söver, yerden yere vurup
aşağılar. Diğeri en doğru benim bildiğimdir der herkesten almak istediğini alır
işine yaramayanı yanında taşımaz. Bir başkası ben lüks yaşayacağım der, sonunda
kullanmak için biriktirdiği paraları vasiyetiyle dağıtır. Elbette son derece
lüks yaşayanı da vardır ancak nasıl geldiği bilinmez, ruh hallerini ise
konuşmaya gerek bile yoktur. İnsanlar işte, bin bir çeşidi bulunur…
Ben… bilmiyorum, ama sıkıldım insanlardan bugünlerde.
İnsanlığın dünya üzerindeki nazlarından sıkıldım. Neden kimse yaşadığı günü görmüyor? Neden
herkes boş ver diyenlere deli gözüyle bakıyor? Neden herkes kısıtlı olan zamanını daha çok
kazanmak için harcamayı tercih ediyor?! Yaşayın işte, bakın yakınlarınızda vardır
bir yeşil alan, bulursanız bir deniz, göl, dere… Bir gidin bir soluklanın, biraz düşünün değer mi diye. Yaşamak için
yaşayın bir bakın çevrenize artık. Kurtulun artık diğer insanları kullanmaktan,
kendinizi üç kuruş fazla kazanmak için harcamaktan. Sizin adınıza ben sıkıldım
bugün. Yarın da siz sıkılın…